İNSAN HAKLARI VE ADALET İÇİN MÜCADELEDE 32 YIL PANEL VE SERGİ ETKİNLİĞİ

16 Aralık 2023 tarihinde BAHAD olarak Belene Toplama Kampı Anma Programı kapsamında İNSAN HAKLARI VE ADALET İÇİN MÜCADELEDE 32 YIL PANEL VE SERGİ etkinliğini Kestel Belediyesi Başkanı Sayın Önder Tanır’ın ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Alinur Aktaş’ın kıymetli destek ve katkıları ile gerçekleştirdik.
Panelimize katılımları ile bizleri onurlandıran ve değerli konuşmaları için Kestel Belediyesi Başkanı Sayın Önder Tanır, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan vekili Sayın Ali Mersin ve Bursa CHP Milletvekili Sayın Hasan Öztürk’e teşekkür ediyoruz.
Panelimize katılımları ile bizleri onurlandıran ve değerli konuşmaları için Sivil Toplum Kuruluşlarından İzmir BALGÖÇ Başkanı ve Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Başkanı Sayın Abdurrahim Nursoy, Koşukavak Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın Yılmaz Mutlu, Tunaboylular ve Deliormanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın Süleyman Ulusoy, Mestanlı ve Yöresi Kültür ve dayanışma Derneği Başkanı Sayın Mestaniye Efe, Filibe Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın Mümin Tenekeci’ye teşekkür ediyoruz.
Panelimize katılımları ile bizleri onurlandıran;
Kestel Belediye Başkan Yardımcıları Sayın Fatih Akın ve Sayın Fikri Hafızoğlu’na, Ak Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Sayın Gülten Doğrul, Nilüfer Belediyesi Meclis üyesi Sayın Sabri Özlem, Ak Parti Kestel Kadın Kolları Başkanı Sayın Muazzez Yiğit, Bursa İl Göç İdaresi Müdürlüğü Uyum ve İletişim Başkanı Sayın Burcu Demir, BGF Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Minaz Karaguz, İzmir BAL-GÖÇ Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Sabri Atasoy, İzmir BAL-GÖÇ Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Ümit Şentürk, Mestanlı ve Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Sayın Salih Alkaya, Eğridereliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Sayın Osman Yalçınkaya, Yenimahalle Kültür ve Dayanışma Derneği ve BALGÖÇ Kestel şube Başkanı Sayın Sami Ömer olmak üzere tüm değerli STK temsilcilerine de mücadelemize verdikleri destekten dolay teşekkür ediyoruz.
Panelimize katılamayıp telgraf yollayarak bizleri onurlandıran;
Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Sayın Abdullah Eren,
TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri nedeniyle katılamayıp telgraf gönderen Ak Parti Bursa Milletvekili ve Bulgaristan Dostluk Grubu Başkanı Sayın Av. Mustafa Yavuz,
TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri nedeniyle katılamayıp telgraf gönderen İYİ Parti Bursa Milletvekili Sayın Yüksel Selçuk Türkoğlu’na çok teşekkür ediyoruz.
Panelimize katılamayıp çelenk gönderen;
Osmangazi Belediye Başkanı Sayın Mustafa Dündar, Nilüfer Belediye Başkanı Sayın Turgay Erdem, Sayın Mustafa Bozbey’e teşekkür ediyoruz.
Panelde, Belene toplama kampında yaşanan hak ihlallerini uluslararası insan hakları hukuku bağlamında ele alan Lund Üniversitesi, Raoul Wallenberg Enstitüsü Uluslararası Hukuk direktörü, BAHAD İnsan Hakları Danışma kurulu üyesi Sayın Dr. İlhami Alkan Olsson’a, insanlığa karşı suçlar bağlamında Belene toplama kampı davasının önemini değerlendiren Kastamonu Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü araştırma görevlisi Sayın Harun Koçak’a ufuk açıcı katkıları için minnettarız.
BAHAD tarihinde bir ilk olan panelimizin en özgün faaliyetlerinden birisi, dinleyicileri Belene toplama kampı mağdurların haklarının korunması için yürütülen hukuki mücadelede yer alan avukatlarımızla buluşturmak oldu. Avukat Sayın Esen Fikri ve Avukat Sayın Metin İbriyamov, Avukatlarımız Konuşuyor: “Belene mağdurları dava dosyalarında karşılaşılan hukuki sorunlar ve çözümleri” ele alındı ve 32 yıldır devam eden hukuki mücadelenin ne denli zor olduğunu ortaya koydular.
32 yıldır iç hukukta yasaların ve uygulanış biçimlerin izin verdiği ölçüde mağdur hakları için hukuki mücadele veren BAHAD üyelerinin deneyimleri panelimizin önemli oturumlarından birisi oldu. Belene adası toplama kampı mağdurları Sayın Rıfat Yağcı, Sayın İsmet Balkanlı, Sayın Ahmet Alpay, Sayın Sabri İskender, Sayın Muzaffer Erkanlı, Sayın Selattin Aziz Atasoy, Sayın Harun Abiloğlu 24 Aralık 1984’de başlayan etnik temizlik ve Belene toplama kampı bağlamında totaliter Komünist rejim tarafından topluma yaşatılan zulmün tanıkları olarak barışçıl protestolarda 24 -26 Aralık 1984 Kırcaali bölgesinde başta 18 aylık Türkan bebeği ve diğer şehitlerimizi, Ocak 1985 tarihinde Alvanlar Bölgesinde barışçıl protestoları ve şehitlerimizi, Mayıs 1989 tarihinde barışçıl protestoları ve şehitlerimizi, işlenen ağır insan hakları ihlalleri hakkında deneyimlerini paylaşıp suçluların yargılanması için 32 yıldır verdikleri mücadelenin zorluklarını vurguladılar.
Belene adası toplama kampı anma etkinlikleri bağlamında bir ilki de programımız kapsamında gerçekleştirdik ve Belene kampı mağdurlarının eşleri ve çocuklarını sahneye davet ettik. Hepimizi duygulandıran bu oturumlarda 1984 yılında Belene toplama kampına yargısız kapatılan mağdurların eşleri: Sayın Anife Vatansever, Sayın Huriye Akın ve Sayın Resmiye Çolakoğlu 1984 yılından bu yana devam eden mücadelenin zorluklarını bizlerle paylaştılar.
Belene adası toplama kampı mağdurlarının çocukları konuşuyor başlıklı oturumda, çocuk bedenlerine rağmen dirayetle babalarının mücadelesini kendi mücadeleleri olarak sürdüren Sayın Suzan Batmaz ve Sayın Nesrin Türksöz söz aldı ve gerek 1984-1989 yıllarında gerekse de 32 yıllık İnsan Hakları ve Adalet için hukuki mücadelede çocuk yaşta zulmü anlattılar.
İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesinden, BAHAD İnsan Hakları Danışma Kurulunda bulunan Sayın Prof. Dr. Nurcan Özgür Baklacıoğlu’nun moderatör olarak ve panel organizasyonu için yardım katkılarından dolayı
Sayın Metin Edirneli’nin moderatör olarak sunduğu katkılarından ve panel organizasyonunda yer alan herkese çok teşekkür ediyoruz.
Panelimizde konuşmacılar şu duygu ve düşünceleri dile getirdi:
1-Bu, siyasi değil hukuki bir mücadeledir,
2-Yasalar ve hukukun üstünlüğüne inanan bizler ne kin ve nefret ne de rövanş duygumuz vardır,
3-Bulgar devleti ve Bulgar halkı ile herhangi bir sorunumuz yoktur,
4-1984-89 yılları arasında meydana gelen asimilasyon uygulaması esnasında yaşananlar bir insan hakları suçu ve ihlalidir. Bu nedenle, bu süreçte sorumluluk mevkiinde yer alan ve suç işleyen yetkililer yargılanmalı ve yasalar önünde hesap vermeli,
5-Bizlerin amacı birilerinin cezalandırılması değil ADALET’in sağlanmasıdır,
6-Insan hakları ihlali nerede olursa olsun karşı çıkılması gereken bir insanlık suçudur ve din, dil, ırk, millet ayrımı yapılmaksızın bu suça karşı çıkılmalı ve mağdurdan yana olunmalıdır,
7-Dünyada özellikle de Batı’da sağ iktidarlarla birlikte faşizm ve ırkçılık yükseliyor. İnsanların tekrar bizim yaşadığımız acıları yaşamaması için faşizme karşı mücadele etmek ve barışa destek vermek gerekmektedir,
8- BAHAD tarafından 32 yıldır devam eden İnsan Hakları ve Adalet için hukuki mücadele hakkında şu açıklamalar yapıldı; Bulgaristan’da Totaliter Komünist rejimi döneminde işlenen İnsanlığa karşı suçların sorumlularının adil bir şekilde yargılanmaları için 32 yıldır iç hukukta mağdurlara tanınan kısıtlı hukuki haklara ve uygulanış biçimlerine rağmen hukuki mücadeleye devam edilmektedir.
Hukuki imkanların kısıtlı olmasına ve uygulanış biçimlerine örnek olarak yakın tarih olan 2018 yılına ait bir örnek verildi. 2017 Kasım ayında ilk defa iç hukukta Ceza muhakeme kanununda mağdur tarafa uzun süren savcılık soruşturma dosyalarında sürecin hızlandırılması için talepte bulunma hakkı tanındı. Bu haklarını 2018 yılında kullanan mağdurlar yine Bulgaristan hukuk sistemin engeli ile karşılaştılar. Savcılık soruşturması hızlandırılması ve ilerleme olması yerine soruşturma durdurma kararı alınmıştır. Bu kararın asıl sebebinin dosyada “şüpheli” olarak hayatta olan son kişi Georgi Atanasov’un yargılanmasını engelleyerek suçluları cezasızlık ile ödüllendirmek ve aynı zamanda mağdurların haklarının hiçe sayılması için alındığı anlaşılmıştır.
2022 Mayıs ayında savcılık, “son şüpheli” Georgi Atanasov’un ölmüş olması sebebi ile kapatma kararını BAHAD üyelerine tebliğ etti. Bu karar, Adalete ve bağımsız mahkemelere suçluları teslim etmek yerine koruma altına alan 32 yıllık hukuk sisteminin açık bir şekilde devamına, mağdurların Adalet’in tecelli etmesi yönünde yoğun taleplerinin reddedilmesi ve mağdur haklarının yok sayılması anlamı taşıdığına yönelik hukuki durumu yansıtmıştır.
32 yıldır Adalet terazisinin eşit ağırlıkta çalışmadığı ve son olarak savcılık dosya kapatma kararı mağdurlarda Adalete olan güvenin büyük hayal kırklığı ile yok olması duygularını yaşatmıştır. Bu kabul edilmez karara karşı iç hukukta itiraz hakkının kullanılmasının yanında sivil toplum kuruluşları desteği ile Bulgaristan Sofya basın merkezinde ve Sofya Adalet sarayı önünde protesto ile tepkiler dile getirilmiştir. 59 STK’nın destek imzaları ile “Avrupa’nın son toplama kampı Belene mağdurlarından acil destek çağrısı” başlığı ile adil ve tarafsız mahkemeler tarafından suçluların yargılanması talebi uluslararası insan hakları kurum ve kuruluşlarına iletilmiştir. 22.12.2022 tarihinde yüksek mahkeme tarafından dosya kapatma kararı reddedilmiş olup mağdurların Adalete olan umutların yenilenmesine sebep olmuştur.
Totaliter Rejimin 1984-89 yılları arasında Türk ve Müslüman masum insanlara karşı sadece etnik kökenleri sebebi ile işlenen suçların İnsanlığa karşı suçlar olduğunu, savcılık dosyasında 32 yıldır “şüpheli” olan 5 kişinin yüzbinlerce kişiye karşı ağır insan hakları ihlallerinin gerçekleşmesinin imkânsız olduğuna dair mağdur taleplerin dikkate alınması için çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Suç var, suçlu var ama işlenen suçlara ceza yoksa aynı suçların tekrar yaşanmasının önünde bir engel olmayacağı bilinci ile mağdur haklarının korunması, tüm sorumlu ve işbirlikçilerin hukukun üstünlüğünü, Uluslararası hukuk normlarını gözeterek, tarafsız, etkili ve en kısa sürede suç faillerinin tespit edilerek mahkeme huzuruna çıkartılması mağdur talepleri günümüzde devam etmektedir.
Adaletin sağlanmasında ilerleme olacağı inancı ile Ağır İnsan Hakları ihlalleri ve İnsanlığa karşı suçların tekrar yaşanmasının engellenmesi için iç hukuktaki mağdur haklarının ve taleplerinin dikkate alınması yönünde çalışmalar devam etmektedir. Uluslararası hukuk normlarını, AİHS’ni, Bulgaristan’ın imzalamış olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerini dikkate alarak Avrupa Birliği Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve uluslararası İnsan Hakları platformları nezdinde BAHAD olarak hukuki mücadele çalışmalarına yoğun bir şekilde devam edildiği belirtildi.
Bulgaristan’da totaliter komünist rejim, 39 yıl önce Türk ve Müslümanlara ağır insan hakları ihlalleri yaşatmıştır. Kimliğini, dilini, dinini kısaca özünü korumak ve insanca yaşama taleplerini dile getirmek için katıldıkları barışçıl protestolarda şehitlerimiz oldu. Daha sonra hapishanelere kapatılan, ailece zorla sürgüne gönderilen, karanlık zindanlarda günlerce tutuklananlar, Belene Toplama kampına, Zastava Tecrit kampına ve en son Bobovdol Toplama kampına gönderilen binlerce kişi olmuştur. Hayatta kalanlar 32 yıldır hukuki mücadele yürütmektedir. Hakkı Rahmetine kavuşanlar saygı, özlem ve minnetle anılarak unutulmayacaklarına vurgu yapıldı. Hayatta olanlara sağlık, huzur ve uzun ömür dilekleri ile panele son verildi.

Leave a Reply

Çeviri...